İSLAM’IN GÜZELLİĞİ - Habeşistan’a göçen ilk muhacirlerden Ca’fer b. Ebû Tâlib, İslam’ın kendilerinde meydana getirdiği değişimi şöyle anlatmıştır: “Hükümdar! Biz Câhiliye toplumuyduk; putlara tapar, leş yer, çirkin işler yapardık. Akraba ilişkilerine değer vermez, etrafımızdakilere kötülük ederdik. Güçlülerimiz zayıflarımızı yok ederdi. Biz bu hâlde iken, Allah bize içimizden soyunu, doğruluğunu, güvenirliğini ve iffetini iyi bildiğimiz bir resûl gönderdi. Bu peygamber bizi Allah’a, tevhid inancına ve O’na ibadet etmeye davet etti. Bizim ve atalarımızın Allah’ın dışında tapmış olduğumuz taşlardan ve putlardan kurtulmamızı öğütledi. Doğru söylemeyi, emanete riayet etmeyi, akraba ile iyi ilişkiler kurmayı, komşulara iyi muamelede bulunmayı, haram yemeye ve kan dökmeye son vermeyi emretti. Aynı şekilde çirkinlikleri, yalan sözü, yetim malı yemeyi, namuslu kadına iftira etmeyi de yasakladı. Sadece tek olan Allah’a ibadet etmeyi ve O’na hiçbir şeyi şirk koşmamamızı emretti. Namazı, zekâtı ve orucu da bize emretti.” (İbn Hanbel, I, 202)