Şuan o da ne yaşadığının farkında değil canım. Sıfırdan bir insan yetiştiriyoruz. Yaşadığı duyguları nasıl dile getireceğini bilmiyor, çünkü zaten o duygunun adını dahi bilmiyor. Bir yerde oturup hiçbir tepki vermeden ağlamasının bitmesini beklemenin de ileride genç ve yetişkinlik zamanında duygusal kaygı bozukluğuna yol açtığına dair bir çok araştırma mevcut. 1-4 yaş arası gelişimsel açıdan çocukların en önemli yaşları. Çocuk gelişimi mezunu bir öğretmenim ve okullarda bu ve bunun gibi bir çok çocuğa eğitim verdim erken yaşlardan itibaren. Çocuğunuzu gözlemlemeniz bu durumda ilk yapacağınız şey olsun. Ne yaparken tepki veriyor ya da neye veriyor. Örneğin yatma saati geldi, televizyonu kapattınız (ki kapatmadan önce de çocuğunuza "5 dakika sonra televizyonu kapatıp yatmaya gidiyoruz tamam mı canım" tarzında bilgi vermeniz en sağlıklısı) doğal olarak ağlamaya başladı. Alın karşınıza göz hizasına eğilin, ten temasında bulunun "televizyon izleyemediğin için üzgün olduğunu biliyorum ve televizyon izlerken eğlendiğin için uyumak istemediğini de biliyorum ama eğer şimdi erkenden yatarsak yarın erkenden kalkarız ve eğlendiğin şeyleri yapmak için bolca vaktin olur." tarzında konuşabilirsiniz. Biliyorum, cümle uzun gelebilir, çocuğunuzun anlamayacağını düşünebilirsiniz ama emin olun bu şekilde tepki vermeye ve duygularını isimlendirmeye aynı zamanda onu anladığınızı göstermeye devam ettikçe zamanla bu düzene oturacaktır. 2-3 denemede mucizevi bir değişim bekleyemeyiz. Ama en sağlıklı ve uzun süreli işinize yaracak yaklaşım bu.