Yine uzun, yine bizim hikayemiz...❤️
Kızım Reyyan 1 yaşında ama beraber 2. Anneler Günümüz (Nisan sonu doğmuştu fındığım). İlk anneler günü ile bu seferki arasında bir uçurum var desem abartmış olmam...
İlki nasıldı biliyor musunuz, kendimi dünyanın en özel insanı gibi hissetmiştim. Ee, yeni anne olmuşum, lohusayım, herkes kızımla benim etrafımda deli divane olmuş dönüyor (: Acemiliğim üstümde süslü bir elbise gibi pembe pijamalarımla dolanıyorum. Kayınvalidem sağ olsun çamaşırımızı yıkıyor, eşim gece bebişe bakıyor. Tam bir prensesim anlayacağınız.
O dönemlerin üstünden çok geçmeden bazı acı gerçeklerle karşılaştım (bir önceki postuma bakabilirsiniz). Bu sefer ben kızımın etrafında deli divane dönüyordum. Artık tüm dünyam onun etrafında tıpkı bir uydu gibi son hızla dolanıyordu. O gülerse güneş doğuyor, hastalanırsa güneş batıyordu benim için. Tam 8 ay ağladım. Ama her gün. İsyan gibi değil yanlış anlamayın; ama kabullenmem tam 8 ayımı aldı. Bir yandan bebeğimle ilgilenmeliydim bir yandan kendimi teselli etmeliydim. Bana sorsanız son 8 ayda hiç güneşi gördüğünü hatırlıyor musun diye, hayır hatırlamıyordum.
Ama bu anneler günü çok şey değişti. Artık kendimi özel hissetmiyorum. Özel olan ben değilmişim, aslında kızımmış. Beni “anne” sıfatına koyan, cennetin ayaklarımın altına serilmesine vesile olan güzel kızımmış. Artık ağlamıyorum, hep gülüyorum. Kızım çok gülemese de o da mutlu. Bazen sırıtıyor bilinçsizce ama hissediyorum. Kalbi bana gülüyor.
Bugün geçirdiğim en özel anneler günü olarak kalacak. Çünkü bugün artık her şeyi kabullenmiş ve boyun eğmiş ama mücadeleyi bırakmamaya yemin etmiş bir anne olarak, kızımdan tam bir yıl sonra yeniden doğmuş bir kadınım, anneyim.
Burası iyi ki var, sizleri tanımasam da bu satırları okuyacağınızı ve birer anne, anne adayı ve anne olma aşkıyla tutuşan kalpler olduğunuzu bilmek beni çok mutlu ediyor ❤️ Herkese sonsuz sevgiler ve teşekkürler. Dualarınız için Allah razı olsun tekrardan...