0 oy
638 göst.
Diğer kategorisinde (845 puan) tarafından
EVLAT KATİLİ

Uzun yıllardır bu sevinçli haberi bekliyordu. Sanki ayakları yerden kesilmiş heyecanından uçuyordu. Hemen beyine, annesine, ne bileyim, onun derdini yüklenen herkese bu müjdeli haberi vermeliydi. Hızlı hızlı hastane merdivenlerinden indi. Gördüğü herkese gülümsüyordu. Kapıdaki dilenci çocuğa çıkarıp 20 milyon verdi. Çocuk şaşkınlık içinde gözleri faltaşı gibi açılmış:

“-Bu çok değil mi abla?” diyebildi.

Tebessüm ederek yolun karşısına geçti. Bir taksiye binip doğruca beyinin dükkânına gitti. İçeride müşteriler vardı. Telaşla içeri girince beyi:

“-Ne oldu Hatice?!” dedi. Hatice:

“-Seninle çok önemli bir konuyu konuşmam lâzım. Burada olmaz!” deyince, beyi merak içinde onu bir çay bahçesine götürdü. Hatice hanım, beyini sakinleştirmeye çalışırken kendi içi içine sığmıyordu:

“-Muratçığım, sâkin ol şimdi, sana bir haberim var! Duyunca lütfen heyecanlanıp bağırma!” Beyi daha bir meraklanmış ve:

“-Hadi ne olduğunu anlatmayacak mısın?” deyince, Hatice hanım, sırrını beyinin kulağına fısıldadı.

“-Hâmileyim!..”

Beyi önce duraksadı, sonra:

“-Allah'ım, Sana şükürler olsun!” diye bağırmaya başladı. Âdetâ çocuklar gibiydi, yerinde duramıyordu. Bütün gücüyle çığlık atmak ve “baba” olduğunu bütün dünyaya ilân etmek istiyordu. Herkes başlarını çevirmiş tebessümle onları izliyordu.

Murat bey:

“-Hatice, ben bile unuttum, kaç yıldır bu bebeğin yolunu gözlüyoruz!..” dedi.

“-10 yıldır, Murat'ım, 10 yıldır!..” dedi Hatice hanım.

Murat bey, annesine, akrabalarına telefon açıyor; Hatice hanım da sevinç gözyaşlarıyla onu seyrediyordu…

Sanki evliliklerinin en güzel günlerini geçiriyordu Hatice… Ne istese ânında oluyordu. Kahvaltısı yatağına geliyor, bir dediği iki edilmiyordu. Hem şaşkın, hem de sevinç içindeydi.

Kayınvâlidesiyle de problemleri sanki bir anda bitmiş, ana-kız gibi olmuşlardı.

Hamileliğin üçüncü ayında, doktor, ultrasonla bebeği inceliyordu. Birden yüzü değişti. Hatice'nin kalbinin atışı değişmiş, bakışını doktorun mimiklerine odaklamıştı.

Doktor sıkıntıyla Murat beyi de çağırdı. Hatice'yle beyi çok korkmuşlardı. Neler oluyordu. Doktor:

“-Sizi üzmek istemem, ama gerçekleri söylemem gerekiyor. Bu çocuğun beyninde bir tümör var. Doğarsa zekâ özürlü olacak. İsterseniz hemen kürtaj yapalım, isterseniz bir hafta düşünün. Sonra karar verirsiniz.” dedi.

Hatice olduğu yere yıkıldı. Beyi ise o kadar şaşkındı ki, gözü Hatice'yi bile görmüyordu. Sevinç yumağı olan evleri bir anda mâtem ocağına dönmüştü. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.

Haberi, yavaş yavaş bütün akrabaları duydu. Herkes akıl vermeye başladı.

“-Nasıl uğraşacaksın onunla. Biz, akıllı çocukla bile baş edemiyoruz, aldır gitsin!..” diyenler bir tarafta…

“-Müftüye danış, günah!..” diyenler, “Onunla her gün uğraşırken tahammül edemez, sonunda sert davranmaya başlarsın. O zaman her gün vicdanının kâtili olacağına, bir kere aldır, bir kere kâtil ol!..” diyenler…

Artık kimseyle görüşüp konuşmak istemiyorlardı. İşin garip tarafı, eskisi gibi birbirleriyle de konuşmuyorlardı.

Murat bey:

“-Hatice, kararı çabuk vermemiz lâzım!” deyince, Hatice hanım:

“-Ne yapalım?” dedi. Murat bey:

“-Bence kürtaj!.. Allah, sonra tekrar verir!” dedi. Hatice bu cevaptan irkilmişti:

“-Yani evlat kâtili mi olacağız?” diyebildi. Beyi:

“-Ama zekâ özürlü olacak, nasıl bakarız? Elâlemin içine nasıl çıkarız? Nasıl «bu çocuğumuz!» deriz.” diye cevap verdi. Hatice büyük bir kararlılıkla:

“-Hayır, ben bu çocuğu yıllardır Allah'tan diliyorum. Şimdi verdi ve bizi imtihan ediyor. Murat'ım, ne olur aldırmayalım!” dedi.

“-Hatice, ben zekâ özürlü bir çocuk istemiyorum!”

“-Allah'ın sana verdiğine râzı değil misin? Hatırlasana ne kadar sevinmiştin baba olacağına!..”

Murat susuyordu. Hatice gözyaşlarıyla devam etti:

“-Belki akıllı olsa hayırsız olacaktı, o zaman, «Keşke akılsız olsa da hayırsız olmasa!» derdik. Kimbilir belki bu bizim için hayırlıdır. Ne olur, evlad kâtili olmayalım!”

Hatice hanım, bütün gece duâ etti, ağladı. Rabbine sığındı:

“Rabbim! Ne olur nefsime uydurma!.. Başkalarının sözüne bakıp da kâtil olmama izin verme! Dayanma gücü ver. Şifâ ancak Sen'de!..”

Sabah olunca Murat Bey:

“-Eğer çocuğu aldırmazsan senden ayrılırım!..” diyerek Hatice'nin dünyasını bir kez daha başına yıkmıştı.

Hatice hanımın bir karşılık vermesini beklemeden kapıyı çarpıp çıkan Murat bey, arabasına bindi ve kontağı çevirmeye başlamadan önce düşüncelere daldı:

“Ben senden ayrılamam Hatice, ayrılamam. Ama senden bu çocuğu aldırmanı istiyorum. Aldırmıyorsun!..” diye söylendi.

Hatice eşyalarını topladı, annesinin evine gitti. Olanları annesine anlattı. Annesi Hatice'ye kızıp:

“-Beyin haklı, sen çocuk hasretiyle ne istediğini bilmiyorsun!” diye çıkıştı.

Onları, sessiz köşesinde Kur'ân okuyan Şefika nine dinliyordu. Annesi mutfağa gidince Hatice'yi yanına çağırdı. Hatice'nin başını kucağına yaslayıp:

“-Kızım, canı veren Allah'tır. Almak da O'nun hakkıdır. Korkma! Allah kimseye gücünün yetmeyeceği yükü yüklemez. Demek, sen bunu kaldıracaksın ki, sana veriyor. Belki rızası bunda gizlidir. Sabret ve kâtil olma!” dedi.

Hatice kararını verdi. Doktoruna gitti:

“-Yavrumu doğurmak istersem, benim sağlığıma bir zararı olur mu, doktor hanım?” diye sordu. Doktor:

“-Hayır, hâmileliğin normal, anormal olan çocuk!” dedi.

“-O zaman aldıramam!” dedi ve geri döndü.

Beyine telefon açıp, kesinlikle çocuğu doğuracağını, Allah katında sorumlu olmaktan korktuğunu söyledi ve “Ben kaderime râzıyım!” diyerek telefonu kapattı.

Beyi telefonda duyduklarından sonra yaptığına pişman olmuş ve başkalarının dediklerine kulaklarını tıkayarak, vicdanın sesini dinlemeye karar vermişti. O akşam Hatice'nin yanına gitti, bir demet kırmızı gül yaptırmış, güllerin üstüne de küçük bir not eklettirmişti:

“Ben de kaderime râzıyım!..”

Sevinçle evlerine döndüler. Korkuyla geçen altı ay sonra doğum zamanı gelmiş çatmıştı. Hem üzgün, hem sevinçli, hem buruk… bütün zıt duyguları beraber yudumluyorlardı sanki.

Dört saatlik bir beklemeden sonra bebeğin ağlaması koridorda duyuldu. Murat Bey olduğu yere çöktü. Ellerini açtı ve:

“-Rabbim sevgisini de, sabrını da ver. İsyân ettirme!” diye duâ etti.

Bu sırada yanına kadar gelmiş olan hemşirenin sesiyle irkildi:

“-Müjde oğlunuz oldu!..”

İki eliyle gözyaşını sildi. Bebeği kucağına aldı. Bir anda sıcacık bir sevgi seli aktı kalbine, öptü kokladı.

“-Hoş geldin Sabri!” diye mırıldandı. Bir anda ağzından çıkan bu isim, onu korkuttu. “Evet, adı Sabri!” dedi.

Ertesi gün bebeğin tahlilleri yapıldı. Doktor, tedirginlikle bekleyen anne-babanın yanına giderek sevinçle:

“-Müjde, bebeğiniz çok sağlıklı! Sandığımız gibi zekâ özrü yokmuş!” dedi.

Odadaki herkes sevinç gözyaşları döküyordu. Murat bey, kendisinden utandı.

“-Rabbim beni affet, affet!” diye ağlamaya başladı. Hatice'ye döndü:

“-Eğer senin îmân kuvvetin ve kararlılığın olmasaydı, şimdi bir evlad kâtili olacaktım. Sen de beni affet!” dedi. Bismillahirrahmanirrahim

“…Olur ki, hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur. Olur ki, sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şer olur. Doğrusunu Allah bilir, siz bilmezsiniz!” (Bakara, 216)

17 Cevaplar

0 oy
(7,412 puan) tarafından
tarafından düzenlendi
Rabbim nefsimizle bizi bas basa bırakmasın... cok ibretlik bir hikaye. Allah razı olsun canım paylastigin icin.
(845 puan) tarafından
Amin canım inşallah allah hepimizden razı olsun
(7,412 puan) tarafından
Amin canim. Bizzat  basima geldi ilk kizima down olma ihtimali var dediler ama biz her şekilde kabul ettik. 32.haftada acil sezeryanla dogdu kizim ve dedikelri gibi down teshisi kondu ama melegim 3 gun yasadi. Rabbime cok sukur biz kiymadik ona. Rabbim verdi Rabbim aldi cennetine.  Oyuzden sonuc ne olursa olsun verilen cana kiyilmamali.
(845 puan) tarafından
Allah rahmet eylesin canım cennetin en güzel köşesinde seni bekliyor olucak o senin şefaatcin olucak
(7,412 puan) tarafından
Amin canim insaAllah.
-Reklam-
0 oy
(426 puan) tarafından
Böyle şeyler benim çevremde de oldu çocuğun sakat istersen aldır dediler ablamın gorumcesine ama o Rabbimden gelene razıyım dedi aldırmadı ve şimdi kızı 2 yaşında ve çok sağlıklı 
(845 puan) tarafından
Rabbim isterse herşey olur gerçekten yengemede down sendromu dediler oda aldırmadı doğuma kadar hep öyle dendi ama çok şükür sağlıklı dogdu
(426 puan) tarafından
Aynen öyle Ondan gelene razı olup Ona siginmaliyiz
0 oy
(328 puan) tarafından

okurken cok agladim kalbim sıkıştı rabbim kimseyi evlat acisiyla sınamasın :'(

(845 puan) tarafından
Bende çok etkilendim rabbim kimseye böyle imtihan vermesin
(328 puan) tarafından
bende diyabet hastasiyim sekerim hep yüksek  bu 3cu gebeligimde doktorlar bebegin ölür yada ölü dünyaya getirirsin diyorlar ama ben hep sabrediyom dua ediyorum Allah Büyüktür inşallah:(
(328 puan) tarafından
benimde cevremdekiler bu kadar stres yapma bu 3cusude kız neye üzülüyon sanki ama evlat evlattir kizi erkegi olmuyor Rabbim sagliklisiyla evladimi bana bagisla diyorum hep:(
(845 puan) tarafından
Rabbim evladını bağışlasın canım rabbim kimseye evlat acısı yaratmasın rabbim sağ-salim kucağına almayı nasip etsin inşallah morel çok önemli modelini bozma
0 oy
(1,722 puan) tarafından
Okurken tüylerim diken diken oldu
(845 puan) tarafından
Benimde öyle oldu
0 oy
(2,181 puan) tarafından

Rabbim nelere kadir iste biz insanoglu sabredip beklemesini bilmiyoruz :( sagolasin hikaye icin belki hepimize ibretlik olur..

(845 puan) tarafından
Inşallah olur canım..
0 oy
(1,887 puan) tarafından
Yüce rabbim işte ondan başka kimse bilemez tam ibretlik bir hikaye Allah'ım hiç bir kulunu şaşırtmasın inşallah işte ben çok kızıyrum bu 2 li yok 3 tarama yaptıranlara ne gelirse rabbimden ben bu teslri hiç yaptırmadım doktorum herşeyi kabul edeceksen sen bilirsin bende Allah'tan ne gelirse kabulüm demiştim Allah razı olsun canım paylaştığın ve kalbimize dokunduğun için 
(845 puan) tarafından
Allah cümlemizden razı olsun canım ben yaptırdım ama yaptırmadan önce eşime dedim ne gelirse allahtan kabulum aldırmam dedim eşim bende aldırmani istemem allah verirse vardır ondada bir hayır dedi çok şükür rabbim sağlıklı evlat verdi
(1,887 puan) tarafından
Çok şükür rabbime canım ne olursa olsun can ya nasıl kıyılırki zaten her attığımız adım bile bir sınıvamızken
0 oy
(822 puan) tarafından
Çok güzel hikaye gözlerim dolu dolu okudum sağol canım paylaştığın için Allah razı olsun 
(845 puan) tarafından
Allah cümlemizden razı olsun canım bende çok etkilendim
0 oy
(1,456 puan) tarafından
Boğazım düğüm düğüm oldu valla. Allahi min gücü kuvveti neye yetmezki
(845 puan) tarafından
Aynen öyle allah isterse herşey olur gerçekten
0 oy
tarafından
Herşey Allahtan. Rabbim bilir neyin hayır neyin şer olduğunu. 
(845 puan) tarafından
Öyle gerçektende
0 oy
(2,130 puan) tarafından
Cok etkilendim rabbim kimseyi yaniltip nefsine uydurmasin hayirli evlatlar nasip etsin evlatlada imtihan etmesin :(
(845 puan) tarafından
Amin inşallah rabbim kimseyi böyle imtihanla sınamasin
0 oy
(1,390 puan) tarafından
Acaba başıma gelse Hatice kadar metanetli, kararlı olabilir miydim bilmiyorum. Çok ama çok zor bir karar. Rabbim göstermesin kimseye yaşatmasın inşallah evlatlarımıza sağlık sıhhat versin herşey Allahtan.. 
(845 puan) tarafından
Amin inşallah rabbim kimseyi evladinla sınamasin
0 oy
(4,666 puan) tarafından
Cok ibretlik bir hikaye canim okurken agladim
0 oy
(536 puan) tarafından
Çok güzel anlamlı bi hikaye teşekürler
0 oy
(3,136 puan) tarafından
İbretlik bir hikaye allah kimseyi bu duruma getirmesin ve bizleri nefsimizle baş başa bırakmasın 
0 oy
tarafından
Su doktorlar da böyle nerden uydururlar anlamam.
0 oy
(1,310 puan) tarafından

Paylasim icin tskler ibretlik bi hikaye  ...

0 oy
(9,651 puan) tarafından
Ne güzel bir hikayeymis..çok begendim

İlgili sorular

0 oy
3 cevap 227 göst.
5 Aralık 2021 Aile kategorisinde Bn bir anneyim (224 puan) tarafından soruldu
0 oy
8 cevap 391 göst.
13 Aralık 2020 Diğer kategorisinde misafir tarafından soruldu
0 oy
3 cevap 300 göst.
22 Kasım 2020 Diğer kategorisinde Mrcbltt (424 puan) tarafından soruldu
0 oy
7 cevap 476 göst.
8 Temmuz 2020 Aile kategorisinde Ayasa (1,235 puan) tarafından soruldu

381,014 soru

11,406,748 cevap

34,944 kullanıcı

...