Furkân, 25/55 - “Ama onlar, Allah’ı bırakıp kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ediyorlar. Zaten inkârcı kişi, Rabbine karşı inkârcıya arka çıkar.”
GÖL OLMAYA ÇALIŞMAK - Hintli usta, çırağının sürekli şikayet etmesinden usanmıştır. Bir gün ondan tuz getirmesini ister. Çırak tuzu getirdiğinde ustası ona bir avuç tuzu bir bardak suya atıp içmesini söyler. Çırak ustanın dediğini yapar, ancak tuzlu suyu içtiği an kusar.
“Tadı nasıl?” diye soran ustasına öfkeyle: “Acı” der. Usta gülerek çırağını kolundan tutar ve dışarı çıkarır. Gölün kıyısına kadar yürürler. Bu sefer çırağına bir avuç tuzu göle atıp gölden su içmesini söyler. Çırak tekrar söyleneni yapar. Usta aynı soruyu sorar: “Tadı nasıl?”
Bu kez çırak, “Ferahlatıcı” diye yanıt verir. “Tuzun tadını aldın mı?” diye sorar usta. “Hayır” diye cevaplar çırak.
Bunun üzerine usta suyun kenarına oturmuş olan çırağın yanına oturur ve şöyle der: “Hayattaki sıkıntılar tuza benzer. Ne azdır ne de çok. Sıkıntıların miktarı hep aynıdır, ancak bu ıstırabın acılığı neyin içine konulduğuna bağlıdır. Yapman gereken, sana sıkıntı veren şey ile ilgili his dünyanı genişletmektir. Bunun için bardak olmayı bırak ve göl olmaya çalış...”