Kahramanmaraş depreminde eşim annesini, babasını ve kız kardeşini kaybetti. Bizde Adıyamanda ıdik memur kesimi olduğumuz için eşim durum bildirimi yapıp memleketine yayını çekti
Köyde evimiz vardı köy değilde mahalle gibi ama köy yaşantısı var. Depremden beri evin içi hiç boş kalmıyor gelen de 10 20 kişi yemeğe geliyor kimseye de yok çekemiyor eşim.
Ama ben çok yorgun düştüm 1 yaşında oğlum var huysuz, evin işi, çocuk bakımı, akla gelecek herşey yüklendi sırtıma bütün yük sırtıma bindirilmiş büyük gelin olmanın hep bir zorluğu var derlerdi de bende kulak arkasi ederdim
Eltim var bıtane bir halta yaradığı yok anca oturduğu yerden ortalığı iç içe koysun ama en çokta onun şansı var kirli pinti birşey.
Yani eşime bıktım usandım diyince de ne yapabilirim diyor
Gelene gelme demek olmaz diyor
Elbette gelene gelme demek olmaz ama kalabalık bir şekilde alma her gün 1 aile ağırlamaya razıyım ama 1 günde ayrı ayrı 3 4 aile de olmaz bedenim ve kemiklerim sızlıyor oğlumda uyutmaz beni 2 3 saatlik uyku ile günü tamamlıyorum aşırı yorgun düşüyor bedenim...
Sizlerle dertleşmek istedim sürekli bir konu acıyorum kusura bakmayın kızlar anlatmazsam yazamazsam kafama takılıyor hep üzülüyor sıkıntı stres yapıyorumm derdimi anlatacak pek kimse Yok abla dışında. Burasıda dertleşmek için güzel bir platform.
Sizlerin desteğine ihtiyacım var sanırım