Benim eşimin 5 kardeş en küçükleri de o. Annesinin okuma yazması yok elinde mesleği de yok köylük yerde yaşamış hep kadın. Annesi ile babası eşim liseye başlayınca ayrılmış. Eşim ablaları abileri annesi istanbula 5 kurussuz gelmişler tekstilde ise girmişler. Eşimle üniversite tanıştık ilk zamanlar babamla onun yanında iken aradığında yüzü değişirdi o zaman arkadaştık sadece. Ama fark ederdim hiç demezdi annesinile babasının ayrı olduğu. Sevgili olduğumuz da sordum neden gizledin herkesten diye ne bileyim kendimi eksik ezik hissediyordum dedi. Bir gün babamla ben büyük kavga ettim küstü babam bana. Eşimin o zaman bana dedikleri hala aklımdan çıkmaz. Ben cok küçükken annem babam ayrıldı ben baba ne bilmiyorum. Hiç sıfır telefonum olmadı hep abimin ablamın kullandım, ortamda millet babasından bahsederken ben hep kactim, bir çorap alirken bile abimden para isterken kırk sefer düşünürdüm utanırdım, hep abilerimin eskilerini giydim kendime mağazadan gidip marka Hiç kıyafet almadım, lise mezuniyet ,üniversite mezuniyetimde ,dogum gunlerimde ,okul birinciliklerimde ,hayatimin ozel hic bir aninda babam yanimda değildi ama baban seni hiç bir zaman hiç bir şeyden mahrum etmedi ben üniversitede bir yandan çalıştım bir yandan okudum ama baban sana fazla fazla hep para gönderdi ihtiyacin olur diye aramizda en rahat ogrenci sendin,yanına geldi gördü kaldığın yeri kolaçan etti baban hak etmiyor git özür dile dedi babasızlik çok kötü bir şey dedi. Daha sonra evlendik ilk kez sıfır telefon aldı kendine ilk kez mağazadan kıyafet aldı birine ait olmayan ilk kez onun olan tatile gittik ve hepsinde yüzünde ki mutluluk çocuk gibiydi. Hala internetten bir şey siparis verince gelinceye kadar kırk doğurur. Doğum günü hiç kutlamamış benden öncesinde artık doğum günlerini iple çeker. Yani demem o ki sanırım o yokluğu erkek çocukta olsa kızda olsa hisseder.