Öncelikle sana şunu söyleyeyim yurtdışında yaşayan ve birçok milletten tanıdığı olan biri olarak, aile bağlarına bizim kadar düşkün olmayabilirler ama onlar da Noel, Paskalya gibi dini bayramlarında ailece olan, birbirlerini ziyaret eden, çocuklarını buna göre yetiştiren yapıdalar. Hayatları belgesel, dizi ve filmlerdeki gibi değil. Diğer konuya gelirsek okumuş, master yapmış, bekarlığında evini arabasını almış, evlendiğinden beri şükür maddi sıkıntı yaşamamış, çalışma hayatından kopmamış biri olarak aile demek maddiyat demek değildir. Yazının büyük kısmında maddiyattan bahsetmişsin ama insanın her zaman manevi desteğe ihtiyacı vardır hayatta. Aile de bunun en büyük kaynağıdır. Katlanma konusuna gelince, gri eşofmanıyla evde oturan kadınlara da katlandıklarını sanmıyorum. Sanırım bunda da maddi açıdan değerlendirdin ama insana karakter veya davranışları nedeniyle katlanmaktan bahsediyorum ben. toplamda yazılarına bakarsak özeti şu, ben kendim ayaklarım üzerinde duruyorum kimseye ihtiyacım yok dolayısıyla herkes benim istediğim gibi davranmalı, internet parası veriyorum dolayısıyla kimse benim istemediğimi paylaşmamalı, evde oturmuyorum çalışıyorum evde gri eşofmanımla oturmuyorum bu nedenle bana katlanmıyor eşim, yük değilim vs vs. herşeyi maddiyata bağlıyorsun. Hayatın tek gerçeği maddiyat değil ama bunu unutma. İnsan sevmiyor olabilirsin saygı duyarım ama sen sevmiyorsun diye herkesten karakter değiştirmesini bekleyemezsin. Ayrıca bu tavırlarla herşeyi ben bilir yönetirim, benim isteklerim,ben ben ben demeye devam ettiğin sürece bir 5 yıl sonra görüşebilmeyi tercih ederim seninle. Emin ol durum farklı olacaktır. Allah kolaylık versin.